Makaleler

Myomektomi nedir?

Myomektomi kadınlarda %70 oranında görülmektedir. Buna karşın sadece her dört kadından birinde tedavi gerektirmektedir. Tedavi olacak kişinin yaşı, çocuk sahibi olup olmadığı, miyomların sayısı ve büyüklüğü tedavide göz önünde bulundurulmalıdır.

Myomektomi, uterusu korurken fibroidleri gidermek için yapılan bir işlemdir. Fibroid belirtileri olan ve gelecekte çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar için en iyi tedavi seçeneği myomektomidir.

Laparoskopi, histeroskopi, robotik ya da açık cerrahi şeklinde uygulanmaktadır. Miyom tedavisinde miyomun yerleştiği yer tedavisi süreci için önemlidir. Rahim boşluğuna yerleşmiş ve kanamaya yol açan miyomlarda, rahim içerisine yerleşmiş ve 5 cm üzerine çıkmış miyomlarda, idrar torbası ya da kalın bağırsağa baskı yapan miyomlarda cerrahi müdahale gerekmektedir.

Rahim dokusundan kaynaklanan ve rahmin dışına taşan iyi huylu tümörler olarak bilinen miyomlar, çoğu zaman belirti göstermediği için çok geç fark edilmektedir. Genellikle 21-35 yaş aralığındaki doğurganlık çağında daha sık rastlanan miyomlar, düzenli olarak jinekolojik kontrollerin yapılması sonucunda ortaya çıkmaktadır.

Genetik ve ırksal etkenler dışında sosyal yaşam, çevresel etkenler, diyet, stres gibi faktörler miyom oluşumunda rol oynamaktadır. Miyom oluşumuna bir defadan fazla doğum yapan kadınlarda daha az rastlanırken, ergenliğe erken giren kadınlarda daha sık rastlanmaktadır. Aynı zamanda düzenli olarak spor yapan, doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda da miyom görülme sıklığı daha azdır. Yüksek tansiyon, aşırı kilolu ve hiç doğum yapmamış olmak miyom oluşum riskini arttırmaktadır.

Kadınların yalnızca dörtte birinde belirti gösteren miyomların, en sık karşılaşılan bulgularından biri kanamadır. Ağrılı, uzun süreli ve yoğun adet kanamaları miyom belirtisi olabilir. Bunun yanı sıra alt karın bölgesinde bir kitle, ağrı ve baskı sonucu ortaya çıkarabilir. Bu durum idrar kapasitenizi azaltarak sık sık idrara çıkma ihtiyacı yaratabilmektedir.

Miyomun diğer belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

• Rahmin arka kısmına yerleşmişse kalın bağırsağa baskı sonucu kabızlık
• İdrar kanalına yapılan baskı sonucu böbrekte büyüme
• Kasık ağrısı
• Rahim ağzına veya tüplere yakın bir yere yerleşmişse spermle yumurtanın bir araya gelmesini, yani döllenmenin gerçekleşmesini engelleyerek infertiliteye yol açmaktadır.